AK Parti Bursa Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyon üyesi Emine Yavuz Gözgeç, gündem konularını Şirin Medya radyolarının ortak canlı yayınında ‘Bursa’da Gündem’ Programı’na değerlendirdi.26. dönemde Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda üye olarak hizmet verdiğini anlatan Gözgeç, o dönemde kurulan ve başkanlık yaptığı alt komisyonda kırsal alanda çalışan kadınların kalkındırılması adına yaptıkları çalışmalarla kadın istihdamının geliştirilmesi ve kırsal alanlarda çalışan kadınlara yeni fırsatlar sunulması adına önemli adımlar atıldığını belirtti.

ŞİDDETİN ÖNLENMESİ KONUSUNDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK

Türkiye gündeminde sıklıkla konuşulan kadına yönelik şiddet konusuna değinen Emine Yavuz Gözgeç, “Şiddet kelimesinin çokça telaffuz edilmesinin bile negatif bir enerji oluşturduğu düşüncesindeyim. Bizler merhameti esas alan bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bizim medeniyetimizde insan yaratılmışların en yücesidir. AK Parti, kuruluşundan bu yana insana ve özellikle kadına şiddete karşı çok ciddi önlemler aldı. Biliyorsunuz İstanbul Sözleşmesi’ni şerh koymaksızın ilk imzalayan ülkelerden biriyiz, hemen ardında 6384 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nu hayata geçirdik ve bu kanunla mevzuat bazında şiddetle mücadele konusunda önemli adımlar attık. Ancak bu konu sadece kanunlarla çözülemiyor, burada toplumumuza ve medyamıza da çok önemli görevler düşüyor. Bizim şiddet boyutuna gelmeden önce çözüm yollarına ve sebeplere kafa yormamız gerekiyor. İnşallah medeniyetimizden gelen güzelliklerdenfaydalanarak, sevgi dilini kullanarak çözüm üretmek hepimizin görevi. Bu konuda AK Parti hükümetleri olarak önemli adımlar attık ve atmaya da devam ediyoruz” dedi.

İNSAN HAKLARINI BATIDAN YÜZLERCE YIL ÖNCE TANIMLAMIŞ BİR İNANÇTAYIZ

Dünyada yaşanan insan hakları ihlallerine ve ülkemizdeki duruma de değinen Gözgeç, Batı Medeniyeti’nde kadın-erkek gözetmeksizin ‘İnsan’ kavramına ancak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde rastlanıldığını anlatarak, “Bizim medeniyetimizde ise Veda Hutbesi’nde kadın erkek ayrımı gözetmeksizin insan tanımı kullanılır. Dolayısıyla bizde bu doğru tanım yüzlerce yıl önce yapılmış.Batı’nın bizlere insan hakları konusunda çok fasla ders verecek bir durumu yok. Son yıllarda yaşanan mülteci olaylarına karşı bizim tutumumuz ve Batı’nın duruşu ortada. Bizim medeniyetimiz, din,dil, ırk ayrımı yapmadan insana değer veren bir medeniyet. Bunun örneklerini defalarca vermişiz ve vermeye de devam ediyoruz. Batı’nın bize karşı bir takım insan hakları üzerinden ihlal kararları vermesini hukuki değil siyasi buluyorum. Bizlere insan hakları dersleri veren Batı, diğer yandan can alan terör örgütlerine destek olabiliyor. Bir yandan haklı mücadelemizi sürdürürken diğer yandan ise insan hakları anlayışımızın korunması için hukuki ve toplumsal anlamda adımlar atıyoruz. Çok şükür ki AK Parti ile birlikte Türkiye normalleşme sürecine girmiş oldu” ifadelerini kullandı.

YARGININ YÜKÜNÜ HAFİFLETMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Görev yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nun çalışmalarını anlatan Emine Yavuz Gözgeç, yeni yönetim sisteminde yargının yerini ve şekillenmesinden bahsederek, şunları söyledi:

“Yeni sistemin getirdiği en önemli özellik; Yargı, yürütme ve yasama sistemlerinin tam olarak bağımsızlığının sağlanması. Yargı millet adına karar verir, tarafsızdır, bağımsızdır.Bu konuda Adalet Bakanlığımızın yargı reformu stratejisi üzerine bir çalışmasıvar. Bizler de Adalet Komisyonu olarak, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugünlerde masaya yatırdığımız kanun tekliflerinden bir tanesi arabuluculuk ile ilgili yasalar. Bu konuda Adalet Bakanlığımızın ve hükümetimizin bu konuda alternatif çözüm yöntemleri ile ilgili çalışmaları sürüyor. Yargının yükü çokfazla. Çok fazla dosya var ve bunların çözümlenmesi gerekiyor. Bu çözümlerden biri bazı dosyaların yargıya gitmeden çözülebilmesi üzerine. Vatandaşlarımız haksızlığa uğradığını düşündüğü kamu ile ilgili bir konuda kamu denetçiliği kurumuna gidebiliyorlar. Bu kuruma hiçbir harç ödemeden başvurabilirler ve alınan kararı bu kurum şahıslara bildiriyor. Bu kurum dava açma sürecini durdurabiliyor. Türkiye İnsan Hakla ve Eşitlik Kurumu’da resen araştırma yapabilen bir kurum. Bu kuruma da kamu ile ilgili insan haklarına uğradığını düşünen herkes başvurabiliyor. Başvurmasa bile kurum bu durumu bir şekilde öğrenirse araştırma yapabiliyor ve yaptırım uygulayabiliyor. Arabuluculuk kurumu ise kişiler arasındaki hukuki sorunu, yargıya taşımadan çözebiliyor. İş davalarının yanı sıra son çalışmalarımızda ticari davalara da bu sistemi taşıdık. Bazı ülkelerde aile hukukunda da bu sistem kullanılabiliyor ben ülkemizde de şiddet olayları dışında kullanılması taraftarıyım. Bu sistem hem zaman tasarrufu sağlayacak hem de husumet ortamını ortadan kaldıracaktır.”

YARGILAMA SÜREÇLERİ HUKUK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE YÜRÜTÜLÜYOR

17-25 Aralık, FETÖ gibi gündemdeki davalarda sürecin adil yargılama hakkına uygun şekilde ilerlediğini vurgulayan Gözgeç, “Bizler milletvekilleri olarak da FETÖ davalarını takip ediyoruz. Orada tamamen sanıklar kendilerini savunma haklarını kullanabiliyorlar ve adil bir şekilde yargılanıyorlar. Bizler hukuk kuralları çerçevesinde, insan haklarına uygun bir şekilde süreci yönetmeye çalışıyoruz” dedi.

AK PARTİ’NİN KADERİ MİLLETİN KADERİ İLE ÖRTÜŞÜYOR

31 Mart 2019 ‘da gerçekleştirilecek olan yerel seçimler öncesindeki hazırlıklara da değinen Gözgeç, şu ifadeleri kullandı:

“Bizim anlayışımıza göre bir seçim biter hemen başka bir çalışma dönemi başlar. Dolayısıyla zaten sürekli sahalardayız.Önümüzdeki yerel seçimlerde de halkımızın teveccühü ile Bursamızın ve şehirlerimizin yerelde de yine AK Parti’nin yönetim anlayışı ile idare edilmesi arzusundayız. Merkezi hükümetin yerelle uyumlu çalışması, halkımıza daha iyi hizmetlerin verilmesi anlamına geliyor. Bizler sürekli bulunduğumuzdan daha iyi noktalara ulaşmak için çabalıyoruz. AK Parti sayesinde artık millet, devlet, devlet millet demek. Artık AK Parti’nin kaderi milletin kaderiyle tam olarak örtüşüyor. Dolayısıyla bu yerel seçimler çok önemli. İnşallah yerel seçimlerde de istediğimiz sonuçlara ulaştığımızda devletimiz milletimizle daha uyumlu bir şekilde ülkenin geleceğini şekillendirecektir. Hükümetimizin gücüyle uyumlu çalışacak güçlü belediyelerle ben güzel işler yapılabileceğine inanıyorum. İnşallah gönül belediyeciliğini hayata geçirecek adaylarımızla yolumuza devam edeceğiz.”